mavi kız hikayeleri - blue girl stories


I am not in this world to live up to your expectations, and you are not in this world to live up to mine.
You are you, and I am I, and if by chance we find each other,
it's beautiful.


If not, it can't be helped
.



Sunday, October 24, 2010

Bi uyuyup uyanmak

Çok acıyordu canı mavi kızın. O kadar çok acıyordu ki, artık içinde tutamaz olmuştu – elini attığı her şeye; yazılarına, resimlerine, sözlerine ve en çok da gözlerine bulaşmıştı içindeki o kara, kapkara acı…içinden atışı bile dindirmiyordu ama sancısını. bilmiyordu, bilemiyordu ve kimseye de soramıyordu: neden?

Çok direndi mavi kız. Kalmak için elinden geleni yapıyordu aslına “gitmek istiyorum…” derken bile. Sertab Erener Bir Çaresi Bulunur” diye fısıldamıştı ona o bitmez gözüken karanlık günlerde. Hele bir uyuyup uyansa, her şeyi geride bırakabilir diye umuyordu mavi kız safça. Ama sonunda yenildi…ve bu kez gitti.

Çok da iyi etti.

Keşke daha önce gitseydim!

Şimdi, yalnızca bir ay sonra, bunu içi rahat, yüzü gülüyor, yeniden parıldıyorken, hoş bir kahkaha eşliğinde umarsızca söylüyordu mavi kız. Bu gün onca zaman sonra ilk kez dinlediğinde o şarkıyı, sanki bir başkasının anlattığı ona uzak anıları hatırlar hissetti kendini.

Bir çaresi bulunmuştu çünki. 

No comments: