mavi kız hikayeleri - blue girl stories


I am not in this world to live up to your expectations, and you are not in this world to live up to mine.
You are you, and I am I, and if by chance we find each other,
it's beautiful.


If not, it can't be helped
.



Tuesday, November 29, 2011

saflık...salaklık.

İnce bir çizgi ile ayrılıyordu saf ve salak, yine anlıyordu mavi kız. Birbirlerinden yalnızca incecik bir çizgi ile ayrılıyorlardı… Aynadan yansıyan görüntüye bakıyordu, o saf dediklerine ve yalnızca salak olanı görebiliyordu. Bir eli ile yanağına dokundu, alev alev yanıyordu o pembe, yumuşacık ten. Sonra bir eli ile de yansımasına dokundu, bu kez parmakları kusursuz, sert ve serin yansımalarına deydi. Aynanın diğer tarafına, orda yaşayan o kıza özendi mavi kız. İnsanlar henüz anlayamamış, onun salaklığını hala saflığı sanıyorlardı. O da o anda çevresini saranların birçoğu gibi, salak değil de saf olduğuna inanmayı çok istedi. Yanağından indi eli. Sanki o el, artık ona ait değildi. Gecenin bir yarısı uzak, soğuk ve yabancı bir memleketin karanlık ve tenha sokaklarında, bir başka el ile öyle sımsıkı tutuşmuştu ki, birinin nerde bitip diğerinin nerde başladığı bilemiyordu. Hâlbuki ne kadar büyük bir saçmalık olacağını kendine sayısız defa tekrar etmişti mavi kız! Gider gitmez, ilk gün… Otele varır varmaz, tanıştığı ilk er… yuh, daha neler?! Her fırsatta tekrar etmişti: yuh, daha neler?!

Kendini neye inandırmak isterse istesin mavi kız, gerçek alenen ortadaydı: o saf değil, bariz salaktı. İşin fenası, bunun farkındaydı. Aynadaki eli hızla göğüs kafesine gitti. Bir yıl, bir ay ve bir gün önce elini vermişti o kertenkeleye… Bir yıl, bir ay ve bir gün sonra kalbine ince bir sızı girmişti... Aynaya arkasını döndü mavi kız, çünkü salaklığını bir tek kendine saflığı ile gizleyemiyordu. 

Tuesday, November 22, 2011

Monday, November 07, 2011